“İsrail devleti, işgal altındaki Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere karşı soykırım yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir.”

Uluslararası Af Örgütü, “İsrail soykırım yapmıştır” dedi ve buna dair kanıtlar sundu. Bunu yapan ilk uluslararası kurum oldu. Af Örgütü raporunda, İsrail’in bu suçları “Filistinlileri yok etme, Gazze’yi haritadan silme ve soykırım yapma” niyetiyle yani isteyerek işlediğini de kanıtladı.

“Az önce duyduğunuz kahredici bulgular bir uyandırma çağrısı görevi görmeli. Bu bir soykırımdır ve artık durmalıdır. Hamas’ın İsrail vatandaşlarına ve diğerlerine karşı korkunç suçlar işlediği 7 Ekim 2023’ten bu yana. Bu bir yıldan fazla bir süre önceydi. Gazze’deki Filistinliler bir kabusun içinde tutuldu, her gün dünyanın gözleri önünde tam bir katliam yaşandı. Ve görünürde bir son yok.”

Af Örgütü, 300 sayfalık bir rapor yayınladı. Raporun İsrail’e karşı açılan soykırım davası gibi insanlığa karşı suçlar içeren davalara delil oluşturacağı kaydedildi.

“Uluslararası Af Örgütü, İsrailli yetkililerin 100’den fazla ifadesini analiz etti. İnsanlıktan çıkarıcı bir dilin tekrar tekrar kullanıldığını gördük. Uluslararası hukuka göre soykırım eylemi ve diğer suçları talep eden ifadeler bulduk. Askerlerin bu anlatıları tekrarladığı, Gazze’nin silinmesi ya da yaşanmaz hale getirilmesi çağrısında bulunduğu videoları doğruladık.”

CNN TÜRK’ün ulaştığı raporda, İsrailli yetkililerin Gazze’yi yok etmeye dair sözleri dikkat çekiyor. Raporda 212 tanığın ifadeleri, 102 İsrailli yöneticinin ise ırkçı ve soykırımı destekleyen sözleri yer alıyor.

Af Örgütü, raporda bilinen ölümlerin dışına da odaklandı. İşkence ve insanlık dışı muamele nedeniyle hapishanede 53 kişinin öldüğü açıklandı. Yenidoğan ölüm oranları ise Filistin’de 7 Ekim’den itibaren yüzde 12’ye çıktı.

Raporda en çok dikkat çeken ise tanık açıklamaları oldu. 42 yaşında 3 çocuk babası Muhammed, “Deyr El Belah’ta kıyamet kopmuş gibi, burada insan değilmiş gibi hissediyorsun” dedi. Çocuklarıyla plaja yerleşen Muhammed, böceklerden korumak için gece uyumadığını anlattı.

Kızılay Hastanesi’nde yaşananları anlatan bir doktor ise yenidoğan kuvözlerinin artık çalışmadığını kaydetti. “Bazen bir kuvöze beş yenidoğan ve küçük çocuk yerleştirmek zorunda kalıyorduk, yenidoğan sepsisinin yangın gibi yayılmasının ardından annelerden bebeklerini yere yatırmalarını istememiz gerekti.” dedi.

Genel Sekreter Agnes Callamard hem dünyaya hem de yardım gönderen ülkelere seslendi. Af Örgütü, yardım eden ülkeleri de suç ortaklığıyla suçladı.